Anahtar Deliklerinden Bakmak

Bu kolaj, gündelik hayatın üzerimize yüklediği görünmez baskılarla, bireyin iç dünyasında verdiği sessiz mücadeleyi görselleştiriyor. Her parça, modern dünyanın farklı bir yüzünü yansıtıyor: Tren, durmaksızın akan zamanı ve geride bırakılanları; gazete okuyan maskeli figür, bilgiyle kuşatılmış ama gerçeklikten uzak bir dünyayı; sırtında ev taşıyan insan, çocukluk, geçmiş ve aidiyet duygusunun ağır yükünü temsil ediyor. 

Anahtar deliğinden bakan göz, dış dünyanın bizi nasıl gözlemlediğini; pencereden uçan kuşlar ise içimizde hâlâ özgür kalabilen umut kırıntılarını simgeliyor. Araya sıkışmış kelimeler – *“Hope”, “Okur”, “Oh wait”* – bilinçaltından gelen çağrışımlar gibi, izleyeni durmaya ve bakmaya zorluyor. 

Bu görsel, hem bireyin yalnızlığını hem de içinde bulunduğumuz çağın karmaşasını sorgulayan bir metafor. “Eğer olacaksa, zaten olur” diyerek pasifliğe itilen birey, aslında her gün hayatta kalmak için görünmeyen bir savaş veriyor. Bu kolaj da tam olarak o savaşa sessiz bir tanıklık sunuyor.