Düşman
İnsan, kendisinden ümidi kestiğinde diğer insanlara sığınır.
Kendisinde bulamadığını başkalarında bularak tatmin olur. Zamanla kendisini de başkaları için tatmin edici hâle getirmeye çalışır. Ancak bunu başaramadıkça önce kendinden tiksinir, nefret eder ve sonunda kendisine düşman kesilir. İki günlük dünyada, iki günlük insanlar arasında insanın kendisine dört elle sarılması gerekirken, nasıl olur da kendine düşman olur?
İnsan, kendisini beğenmeyebilir: yüzünü, fiziğini, kişiliğini...
Kendisinde isteyip de olmayan bu özellikleri başkalarında bulduğunda, aslında olmak isteyip de olamadığı kişiyi bulmuş olur. Kişi, çoğu zaman bu tür insanlara sıkıca bağlanır. Arkadaşlıkta, dostlukta ya da sevgililikte karşılıklı bir tatminiyet olmalıdır. En basitinden, arkadaşın sürekli eşyalarını kullanmana izin verir ve bu senin hoşuna gider; fakat sen eşyalarını onunla paylaşmazsın. Bu, tek taraflı bir tatminiyettir.
İnsan, olmak isteyip de olamadığı o kişiliği ya da bedeni başkasında bulduğunda ona sıkıca bağlanır ve farkında olmadan –ya da farkında olarak– kendini onunla tatmin eder. Karşı taraf ise çoğu zaman bu bağlılıktan faydalanır; kişiyi kullanır, ayak işlerini yaptırır. Kendini bu kişiye kaptıran biri, çoğunlukla bu durumun farkında olmaz ya da bilerek görmezden gelir. İstenilenleri yerine getirir...
Bu, aslında kişinin kendisinden vazgeçip başkalarına sığınmasının bir sonucudur. Bu, kendinden kaçıştır.
Bir gece, kişi kendisiyle baş başa kaldığında, aynaya baktığında; yanında dolaştığı ve kendisinde isteyip de sahip olamadığı bedene, aileye, maddiyata ya da kişiliğe sahip olan kişiyi düşünür. Ardından kendisini...
Zamanla kendinden nefret eder ve o kişiye daha da çok bağlanır.
Bir dönem sonra kişi, kendisini dönüştürmeye çalışır. Zaten kendisinden sürekli kaçan ve kendisinden vazgeçmiş bu insanın özgüveni yerlerdedir. Ne kadar çabalarsa çabalasın, çoğu zaman başarısız olur.
İşte o zaman, kişi kendisine tamamen düşman kesilir.
Hayatında, kendisinde isteyip de sahip olamadığı özellikleri taşıyan bu kişi ya da kişiler çıktığında ise kişi, kendisiyle baş başa kalır.
Fakat çoğu zaman, zihni hâlâ onlarla doludur. Onları düşünür. Yoğun bir şekilde...